Son Dakika
Değerli meslektaşlarım, Otomotiv sektörünün ana hedefi olan uzun vadeli ve sağlıklı büyüme Türkiye Otomotiv Sektöründe Sürdürebilir büyüme hakkında değerlendirmelerde bulunduk.
Türkiye otomotiv sektöründeki beklenti ve görüşler olumlu yönde. Tüm dünya ülkelerini etkileyen ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı yeni gümrük vergileri, ülkemizde yaşanan siyasi gelişmelerden dolayı ekonomide oluşan kur dalgalanmaları gibi sektörü etkileyen unsurlar olmuştur.
2025’in ilk çeyreğine baktığımızda ilk iki ay gerek siyasi gelişmeler, gerek mevsimsel faktörler ve ayrıca ramazan ayının araya girmesi ile durağan geçmesine neden olmuştur. Mart ayına geldiğimizde kurdaki değişkenlik sektördeki satış adetleri de toparlamaya başlamıştır satış adetleri beklentinin üzerinde gerçekleşmiştir. 2025 pazar beklentisine baktığımızda beklentiler sıfır araçlarda bir milyon bandı ve üzeri seyredeceği ön görülüyor. İkinci el satışlarında 2025’te toparlanma olacağını öngörüyorum. İlk çeyrekten gördüğümüz kadarı ile bu yıl da 2023 -2024 yıllarındaki satış düzeylerinde olacaktır.
Otomotiv pazarı tarafında öncelikli konular arasında otomotiv satış vergilerinin yeniden düzenlenmesi bu yıl daha da önem kazanacak gibi gözüküyor. Özelikle ABD Başkanı Donald Trump’ın, açıkladığı vergi dilimi özelikle siyasi ve ekonomik gelişmelerden en çok etkilenen sektörler arasında yer alan otomotiv sektörünü de etkilemektedir. Türkiye’ye uygulanan yüzde 10’luk vergi dilimi bizim açımızdan şimdilik avantaj sağlıyor diyebiliriz. Özelikle Çin firmalarının Türkiye’ye yapacağı yatırımlar ve Türkiye üzerinden yapacağı satışlar pazar payımızı güçlendirecek gibi gözükmektedir. Karar daha yeni, piyasaya etkisini önümüzdeki aylarda daha net gösterecektir.
Türkiye otomotiv sektörü, kişi başına düşen milli gelir artışının hızına katkısı da bir diğer önemli konu olarak ortaya çıkıyor. İç pazarın büyümesi için özelikle elektrikli araçlar gibi yeni nesil araçlara duyulan ihtiyaç ve otomotivdeki yeni trendleri yakalamamız açısından kişi başına düşen milli gelirin yükselmesi de önemli etkenler arasında, sadece ihracat odaklı büyüme pazarını dar tutarak sektörün sürdürülebilir büyümesini sınırlı tutuyor. Ayrıca Türkiye, ortalama 16 yaşındaki araçlara biniyor. Bu durum karşısında otomotiv sektörünün gelişmesi için hurda araçların trafikten mutlaka çekilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hurda teşviki uzun vadeli bir devlet politikası haline geldiğinde sürdürülebilir büyümenin bir etkeni olacaktır.
Pazar koşullarına ve dünyadaki gelişmelere baktığımızda konsolidasyon ve yeniden yapılanma ihtiyacı öne çıkıyor. Birleşme süreci yerel bayilikleri büyütecek ve onlara tedarikçilere karşı artan pazarlık gücü, daha ucuz işletme ve personel maliyetleri, kalifiye eleman imkânı ve alternatif satış kanalları sağlayacaktır. Sanayi tarafına baktığımızda Türkiye’de satılan otomobillerde çoğunluk ithal araçlardan oluşuyor. Türkiye’nin yerli üretimde model sayısını artırması ve iç pazara odaklanması sektöre ivme kazandıracaktır. Ayrıca son dönemlerde Türkiye’de üretilen ithal araç modellerinde kullanılan yerli parçalar kullanılması sanayimizin gelişimi açısından önemli olmuştur. Türkiye’de satılan model çeşitliliği artırıldığında ithal araç satışları da bir dengeye oturacak ve iç pazarın da büyüyebilmesini sağlayacaktır. Sürdürülebilir bir büyüme elde edebilmek için yeni pazarlara da açılmak gerekecek. Sonuçlara göre de AB dışındaki pazarlarla Serbest Ticari Anlaşmalarının gerçekleştirilmesine büyük önem veriliyor. Türkiye’de son dönemlerde yaşanılan enflasyondan dolayı artan üretim maliyetleri ve ihracatçı açısındaki kurdaki gelişmeler Türkiye’nin rekabet gücünü zorlaştırmaktadır, yeni dünya düzeninde, yeni konjonktürde üretim Batı’dan Doğu’ya kayarken Türkiye’nin nasıl bir strateji izleyeceğini ve rekabet içerisinde kendisini nasıl konumlandıracağını belirlemesi gerekiyor.
Türkiye Otomotiv Sektörü Ar-Ge’yi, kurumsallaşma ve stratejik planlama ile birlikte bir bütün olarak değerlendirdiğini gözlemleyebiliyoruz, gelişmiş pazarlarda Karbon Emisyonu planı 2035 hedeflerini tamamlanmış durumda Türkiye bu hedeflerin uzağında kalmaması önemli etkenler arasındadır.
YEDEK PARÇA TEDARİK ÜSSÜ OLMAK ÇOK MÜMKÜN
Otomotiv oldukça sermaye yoğun bir endüstri ve böyle bir ortamda kesinlikle orta ve uzun vadeli stratejilere odaklanmak gerekir. Dünyada tedarik sanayisinin odaklandığı alan ise inovasyon. Türkiye’nin de stratejisi, bu yetkinliğe ulaşabilmek için inovasyona daha çok odaklanıp katma değeri artırarak daha bağımsız bir otomotiv üssü haline gelecektir.
Teknolojideki hızlı ilerleyiş iş yapış şekillerinde sektörde köklü bir değişime yol açtı. Bu yenilikler sayesinde daha hızlı, daha esnek ve daha sürdürülebilir hale geliyor. Otomotivde geleceğin trendlerini yakalamak için kullanıcı beklentilerini ve bağlantılı teknolojilerle birlikte geleceğe uyum sağlayabilmesi için hem teknolojik yenilikleri benimsemeli hem de stratejik olarak esnek ve dayanıklı yapılar oluşturmalıyız.
Günümüzde, bir aracı oluşturan parçaların yüzde 85’i otomotiv yan sanayi tedarikçileri tarafından üretiliyor. Türkiye’deki üretim maliyetleri Avrupa ile karşılaştırıldığında parça fiyatlarındaki avantaj daha net görülüyor. Başta Avrupa olmak üzere geniş bir coğrafyanın merkezinde olmasının desteğiyle hızlı bir büyüme sağlayan yerli otomotiv sanayi, yapılacak yasal düzenlemeler ve teşviklerle ülkemizin Avrupa’nın otomotiv yedek parça tedarik üssü olması mümkün. Tüm otomotiv yan sanayicilerinin teknoloji alanındaki ve yedek parça sektöründeki gelişmeleri yakından takip etmesi kendilerine gelecekte büyük bir avantaj sağlayacak. Başta çalışanların kusursuz üretim yeteneğiyle kısa sürede Türkiye’yi dünyanın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline getirecektir. Ana sanayinin tamamlayıcısı olan satış sonrası sektörü de bu süreçte büyük bir ivmeyle büyümeye devam edecektir.
Teknolojilerin çalışma ortamlarına entegre etmesinin yanı sıra işletme kültüründe köklü bir dönüşümü de içeren dijital dönüşümü gerçekleştirmesi, rekabet ortamında varlıklarını sürdürmesinin ön koşulları arasında yer alıyor. Dijital dönüşüme yatırım yapmaları ve kendilerini bu alanda geliştirmeleri büyük önem taşıyor. Artık pek çok ülkede sürücüsüz araçların konuşulduğu, Hidrojen pilli araçlarla ilgili çalışmalar olduğu, yeşil enerji ve elektrikli araçların revaçta olduğu bir süreçten bahsedebiliyoruz. Bu konuda sektör kendini belirli bir yere taşısa da alt yapı konusunda ülkemizin eksikleri var. Otomotiv sektöründe yaşanan köklü değişimi yakalamak çok önemli bir faktör.
Sağlık ve huzur içinde hayırlı, bol kazançlı çalışmalar temenni ediyorum.
Salih Sami Atılgan
YEDPA Yönetim Kurulu Başkanı
Etiketler: Otomotiv sektörü Sürdürebilir büyüme
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Nisan 2025 Köşe Yazıları, OTOMOTİV
27 Ocak 2025 Köşe Yazıları, YEDPA HABERLER
05 Temmuz 2024 GÜNDEM, Köşe Yazıları
05 Temmuz 2024 GÜNDEM, Köşe Yazıları, OTOMOTİV