Saydam, tedarik sanayisinin yılın ilk 6 ayını olumlu şekilde geride bıraktığını belirterek, “Bu 6 ayı, otomotiv tedarik sanayisi olarak iyi kapattık. 6.5 milyar dolarlık ihracatla kapattık. Euronun dolar karşısında değer kaybetmesine rağmen 13 milyar doları yıl sonu için öngörebiliyoruz. Ancak, 14 milyar dolar ihracat yapılması esas hedefimiz” dedi.

Dünyada otomotiv talebinin düşmeye başladığına işaret eden Saydam, “Önümüzdeki dönemin çok önemli gündem maddesi talep olacak. Çünkü şu ana kadar hep arzda sorun vardı. Ülkemiz 2021’e göre dünyadaki araç üretimi açısından bir sıra 2022’de yükselmiş durumda. Ukrayna krizi nedeniyle Rusya’daki otomotiv üretiminin neredeyse durma noktasına gelmesi, Rusya’ya basamak kaybettirdi. Türkiye otomotiv üretiminde bu seneyi bir sıra yukarıya çıkarak tamamlayacak. 2023 için ise uluslararası çevrelerde Türkiye’nin 2 basamak gerileyeceği varsayılmakta” bilgisini paylaştı.

‘İÇ PAZARIN POTANSİYELİ GERÇEĞE DÖNÜŞMEDİ’

Araç satışlarında ise Türkiye’nin dünyada bir sıra gerileyerek 19’uncu sıraya gerilediğini kaydeden Saydam, “Bizim hep bahsettiğimiz çok önemli bir şey var, o da Türkiye’nin potansiyeli. Araç kullanımında kişi başına düşen araç sayısı düşük. Bundan dolayı iç pazar büyük bir potansiyel barındırıyor. Görüyoruz ki bu potansiyeli ne yazık ki hala gerçeğe dönüştürmüş değiliz” diye konuştu.

Yıllar içinde ihraç edilen araç fiyatlarının arttığına da değinen Saydam, “2017’de Türkiye’nin ihraç ettiği araçların birim fiyatı 13 bin 500 dolardayken, şu anda 18 bin 850 dolar. Bu araçların girdilerinde olan artışların kısmen fiyatlara yedirilmesi, ama en önemlisi araç yapısı anlamında katma değeri ve teknolojisi daha yüksek araçlar ürettiğimizden ve ihraç ettiğimizden dolayı birim fiyatta bir artış var. 2017’yi referans olarak almamızın nedeni 2017 üretim, iç pazar ve ihracat açısından rekor bir seneydi. 2017’de tedarik sanayinin toplam otomotiv ihracatından aldığı pay yüzde 30 mertebesindeydi. Şu anda 2022’de bu oran yüzde 42 oldu. Bu da bizleri sevindirmekte. Ülkemize daha fazla döviz girdisi sağlar duruma geldik” dedi.

Türkiye’nin araç üretiminde dünyada 12’inci sırada olduğunu aktaran Saydam, “Dünyadan yüzde 1.7’lik pay almaktayız. İç pazardaysa 19’uncu sıradayız. Dünyadaki gayrisafi milli hasıladan Türkiye’nin almış olduğu pay ise binde 8. Genelden aldığımızdan paydan çok daha fazla otomotivde payımız var dünya üretimi açısından. Altını çizmek istiyorum; Türkiye bir otomotiv ülkesidir” ifadelerini kullandı.

‘YABANCI FİRMALAR TÜRKİYE’DE PARTNER ARAYIŞINDA’

TAYSAD Başkanı Albert Saydam, sektördeki elektrifikasyon çalışmalarına da değindi.

Elektrikleşmenin her zaman gündemde olduğunu vurgulayan Saydam, “Elektrikleşme konusunda da arka arkaya ülkemizde yatırım anonsları geldi. En son şarj istasyonları konusunda kuralların ve yönetmeliklerin yayınlanması, arkasından teşviklerin yayınlanmasıyla arka arkaya bu konuda yatırım anonsları gelmekte. Bunu da biz büyük bir memnuniyetle takip ediyoruz. Hedefimiz şu anda yakalamış olduğumuz bir aracın yüzde 80’ini üretebilme yetkinliğimizin 2030’lara aynı şekilde yansıması. Özellikle batarya konusunda yapılmış olan yatırım anonslarıyla bu değişebiliyor” dedi.

Saydam, elektrikleşme konusunda Türkiye’de başlayan yatırımların yakın zamanda arkasının geleceğini de söyleyerek, “Yurt dışındaki birçok elektrikleşme konusunda bir adım önde olan firmalar Türkiye’de partner arayışındalar. Bunun da olumlu sonuçlarının önümüzdeki 6 ayda çeşitli yatırım anonsları olarak döneceğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘TOGG’DA HER ŞEY VAKTİNDE GİDİYOR’

Öte yandan, yıl sonunda görücüye çıkacak Togg’un çalışmalarını yakından takip ettiklerini de belirten Saydam, “Togg’un yurt dışı homologasyon faaliyeti başlayacak yakın zamanda. Bu bizim endüstri olarak yakından takip edeceğimiz bir durum olacak. Şu ana kadar her şey öngörüldüğü şekilde vaktinde gitti. Dünyada hiç olmadığı kadar şeffaf bir süreç yönetimi oldu. Bunun için Togg yetkililerine tekrar teşekkür ederiz. Her gelişmeden hem otomotiv tedarik sanayini hem de kamuoyunu yakın bilgilendirdiler” diye konuştu.