Son Dakika
YEDPA Ticaret Merkezinde gerçekleşen Cumhuriyetin 100. yıl kutlama etkinliği coşkuyla kutlandı. YEDPA’ esnafları yanı sıra çevre STK temsilcileri ve çevre esnaflarından da yoğun katılım gerçekleşti.
İstiklal Marşı ile başlayan kutlama etkinliği, protokol konuşmalarıyla devam etti. Cumhuriyetimizin 100. Yılına atıfta bulunan konuşmalarda, başta YEDPA yönetim kurulu başkanı Salih Sami ATILGAN, olmak üzere İsrail tarafından uygulanan insanlık dışı soykırım düzeyindeki Filistin bölgesindeki üzücü GAZZE saldırıları, tüm konuşmacı ve katılımcılar tarafından kınandı.
Salih Sami Atılgan: “Aziz milletimiz her zaman olduğu gibi cesarete ve dayatmalara rıza göstermemiş, Türk milleti istiklalini ve istikbaline kasteden işgalcilere karşı başlattığı kurtuluş savaşını, tarihte benzeri görülmemiş bir kahramanlıkla, zaferler taçlandırmıştır. Bu öyle bir savaştır ki bugün ayrışmaya çalışılan milletimizin tüm dinamikleri bir arada, beraberce omuz omuza canlarını feda etmekten kaçınmamışlardır. Milletimiz devleti oluşturan tüm unsurlarıyla verdiği destansı mücadelenin sonunda büyük zafere ulaştığı Kurtuluş Savaşı’mızı yeni, güçlü bir devletle, cumhuriyet ile taçlandırmıştır. yüzüncü yıl dönümünü büyük bir büyük bir mutlulukla kutlamanın heyecanını yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kahraman silah arkadaşlarını aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, şükranla anıyoruz.
Yüzüncü yılında Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Tarih yolculuğunda varoluş mücadelesi çağlar açıp, çağlar kapayan, onlarca devlet ve cihan imparatorlukları kuran kahraman milletimiz yüz yıl önce Anadolu coğrafyasında verdiğimiz Kurtuluş Savaşı’nın Cumhuriyet ilanı ile sonuçlandırmış, bağımsızlık düşüncesiyle inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti istiklal mücadelemizi zafere ulaştıran birlik ve beraberlik ruhunun büyük bir eseri olmuştur.
Cumhuriyet, Türk milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.
İşte bu değer bizleri milli bir devletin onurlu, özgürce düşünebilen, eşit haklara sahip birer ferdi, devletin tek ve gerçek sahibi haline getirmiştir. Yüz yıl önce bugün yakılan bir meşaledir cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi, Nene Hatunların, Sütçü İmamların, Hasan Tahsinlerin sesidir cumhuriyet.
BUGÜN ÖZELLİKLE FİLİSTİN’DE YAŞANAN SOYKIRIM SEVİYESİNDE DEVAM EDEN KATLİAMLAR BAĞIMSIZ VE ÖZGÜR BİR DEVLET OLMANIN ANLAM ÇOK DAHA AÇIK BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYMAKTADIR.
Yüz yıl önce Anadolu vatanımıza kastedenler bizim ve tüm Müslümanların ilk kitlesi peygamberimizin miraca yükseldiği Mescidi Aksa’nın da bulunduğu toprakları yer aldığı Filistin bölgesini tamamen işgal etmek ve buradaki Müslüman halka karşı soykırım uygulamaya vatanlarını terk etmeye zorlanmaktadır.
Müslümanlar olarak maalesef şartlar itibariyle acziyetimizle acziyetimizin burukluğu ile oradaki kardeşlerimize sadece dua ediyor ve çağın muktedirleri zalimleri şiddetle kınıyoruz.
Bu nedenle Cumhuriyet kutlamalarımızda da bu hüznü yaşadığımız açıkça belli oluyor.
İşte bugün daha iyi anlıyoruz ki Kurtuluş Mücadelesi kayıtsız ve şartsız bağımsız bir Türk devleti kurmak gibi kutlu bir ülkeyle başlayan ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ andıyla nihai hedefe ulaşan bir mücadeledir. Kurtuluş Savaşı bu dünyanın dönüp görebildiği en şanlı aynı zamanda en zorlu savaşlardan biriydi. Kurtuluş Savaşı var olmakla yok olmak arasında ince çizgide verilmiş yokluklar içinde kazanılmış bir var olma savaşıdır. Cumhuriyet ise bu mücadelenin sonunda Osmanlı Devleti’mizin küllerinden doğan yeni devletin yönetim şeklidir. Aynı zamanda cumhuriyet yeni bir mücadelenin de başlangıcıdır. Bu yeni mücadelede düşman artık asker değildir. Düşman yoksulluktur, cehalettir, geri kalmışlıktır.
Cumhuriyet yurdun her iline yayılacak olan bir seferberliğin ilk adımıdır. Cumhuriyet ayağında çarıkla gezen atalarımızın bastığı toprağa sahip çıkışıdır. Cumhuriyet bir tas hoşafla tüm gün savaşan Mehmetçik’in elindeki kınadır. Cumhuriyet, cepheye yollarken, eşini, oğlunu bir daha dönmeyeceğini bilen anaların, evlatların gözyaşıdır. Cumhuriyet ‘geldiği gibi giderler’ diyebilecek bir kararlılığa ve inanca, inanca sahip olmaktır. Cumhuriyet yok geri kalmışlığa ve cehaleti kabul etmemek, tüm dünyaya Türk’ün gücünü yeniden göstermektir.
Cumhuriyet alın teridir, gözyaşıdır, emektir. İşte bu sebeple cumhuriyet bizlere korunması ve gelecek nesillere aktarılması için bırakılmış bir emanettir. Emanetimize sahip çıkmanın en güzel yolu ise çalışmak, çalışmak daha çok çalışmaktır.
Çünkü yüce Allah kim olursa olsun dünya hayatında çalışanın yardımcısıdır. Yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle vatan en çok seven görevini en iyi yapandır. Devlet yönetimini, kişilerin, ailelerin bir zümrenin ya da bir sınıfın eline bırakmayan cumhuriyet 1923’ten beri ülkemize büyük katkılar sağlamış, Türk toplumunu millet olma bilincine bireyi yurttaş konumuna yükseltmiştir.
Yirmi dokuz Ekim bin dokuz yüz yirmi üçte egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesi ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma hedefiyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti işinde barındırdığı farklı Değerleri demokrasi, köklü tarihi geçmişi zengin kültürü ve jeopolitik konumuyla, bölgesi ve dünyaya bir ilham kaynağı olmayı sürdürmektedir. Bu vesileyle binlerce yıllık devlet geleneğimizi, o günün zor şartlarında cumhuriyet ile sürdürmemizi sağlayan ve bize emanet bırakan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi tekrardan rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Ülkemizin daha nice bin yıllar, bu ta topraklarda barış huzur ve güven içinde var olmasını diliyor. Aziz Türk milletinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı yürekten kutluyor, hepinize saygı, sevgiyle selamlıyor, bayramımız kutlu, milletimiz bahtiyar, devletimiz payidar olsun.
Cumhuriyetin 100. yıl kutlama etkinliği, Türk Halk Müziği Ses Sanatçısı Esat KABAKLI’nın konseri ile devam ederken, gerçekleşen Lazer gösterisi ve hamsi festivali etkinliği ile son buldu
BENZER HABERLER