Son Dakika
Sektör yetkilileri, geçici önlemlerin piyasaya daha çok zarar verdiğini, vergiler başta olmak üzere sorunları çözecek köklü bir sistem değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyledi. Sektördeki asıl tehdit, ikinci el fiyatlarından çok, en ucuz sıfır otomobilin 500 bin TL’ye doğru hızla ilerlemesi olarak görülüyor
Kur artışı ve yüksek enflasyonun yanı sıra finansman sıkıntıları nedeniyle Türkiye’de sıfır otomobile erişim giderek zorlaşırken, hükümetin son günlerde özellikle ikinci el pazarına yönelik müdahaleleri otomotiv piyasasını iyice karıştırdı. Belirsizliğin arttığı piyasada, satışlar hem sıfırda hem ikinci elde düşüşe geçti. Atılan adımların piyasada normalleşmeden çok güven sorununu büyüttüğünü dile getiren sektör temsilcileri, sorunlara köklü çözüm bekliyor
Otomotiv piyasası oldukça hareketli bir haftayı geride bıraktı. Önceki hafta ÖTV indirimi söylentileri ile durgunlaşan piyasa, geçen hafta ise hükümetten üst üste gelen haberlerle iyice karıştı. İlk olarak Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un şirketler, galeriler ve kiralama şirketlerine satın aldıkları sıfır aracın satışına sonra 6 ay ve 6 bin kilometre sınırı getirecek bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını açıklaması, piyasada şok etkisi yaptı. Ardından Rekabet Kurumu (RK) sektörün önde gelen dört ikinci el şirketi hakkında Rekabet Kanunu’nun 4. maddesini ihlal ettikleri gerekçesiyle soruşturma başlattı. Piyasa bu gelişmelerin şokunu atlatmadan, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, önce bir toplantıda ÖTV’yi artırmaya yönelik planları olduğunu ifade etti. Ardından geçen cuma günü attığı twitt’lerle bunun espri olduğunu, ÖTV indiriminin hükümetin gündeminde olmadığını açıkladı. Geçen hafta ortaya çıkan bir söylenti göre de hükümet ultra lüks araçlara yönelik ÖTV artırma hazırlığı içerisinde. İşte tüm bu gelişmeler, otomotiv piyasasında satışlardaki durgunluğun artmasına neden oldu.
Hükümetin özellikle ikinci el piyasasında fahiş fiyatların önüne geçmek için attığı adımların amacına sınırlı ölçüde etki edeceğini vurguladı. Hatta bazılarına göre bu tür önlemler piyasaya daha fazla zarar veriyor. Sektör temsilcileri, asıl problemin döviz kuru, tüketici finansmana erişim zorlukları, yüksek faiz ve dünyada örneği olamayan ÖTV’ye dayalı vergi sistemi olduğunu dile getirdi. Yetkililer, geçici önlemler yerine tüm paydaşların da fikri alınarak, Türkiye otomotiv sektörüne uygulanan vergilendirme yapısının tüm yönleriyle gözden geçirilmesi ihtiyacına vurgu yaptı.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Ali Haydar Bozkurt, geçen hafta piyasada yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Şirketlerin satın aldıkları sıfır araçların satışına getirilen 6 ay ve 6 bin km sınırına yönelik hazırlığı değerlendiren Bozkurt, “Yeni düzenleme çalışmaları ile hedeflenen öncelikle ikinci el araçlardaki ‘balon’ fiyatların düşürülmesi. Sıfır kilometre araçların galeri piyasasına düşmesinin engellenmesi amaçlanıyor. Sıfır kilometre araç satışlarını çok etkilemeyecek, çünkü halen sıfır araç bulunurluğu talebin bir miktar altında kalmaya devam ediyor” dedi. Düzenlemenin sıfır araç için sıraya girip, sırası gelince aracı direkt olarak satmak amacıyla alan kurumları bir miktar etkileyeceğini, ancak gerçek kişiler üzerinde sınırlı etkisi olacağını söyledi. Bozkurt, yeni araç arzının normal seviyeye gelmesinin bu durumu ortadan kaldıracağını vurguladı.
Geçen ay gündemi meşgul eden ÖTV söylemlerinin, özellikle ikinci el araçlarda bir miktar durgunluğa, dolayısıyla da fiyatlarda bir gevşemeye yol açtığını belirten Bozkurt, ancak etkisinin uzun soluklu olup olmayacağının zamanla görüleceğini söyledi. Bozkurt, “Sonuçta yeni araç tarafında halen arz yeterli değil. Dünya genelinde artan COVID-19 vaka sayıları, üretim üzerinde yeniden baskı yapmaya başladı ve otomobilin üretim aşamasındaki döviz bazlı maliyetinde artışlar devam ediyor. Tüm bunları değerlendirince, normal şartlar altında arz sorununun yakın zamanda çözülmesi biraz zor gibi görünüyor. Fiyatının devamlı artacağı beklenen ve arz yetersizliği olan her üründe olduğu gibi, maalesef şu anda içinden geçtiğimiz süreçler gündeme geliyor. Umalım ki bir an önce arz sorunu çözülsün, araçların üretim maliyetindeki döviz bazlı artışlar bitsin, döviz kuru TL karşısında artmasın ki yavaş yavaş normal piyasa şartlarına dönelim” dedi.
Türkiye otomotiv sektörüne uygulanan vergilendirme yapısının tüm yönleri ile yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacına vurgu yapan Bozkurt, “Türkiye’nin otomotiv sektörüne daha stratejik olarak bakması önemli. Otomotiv endüstrisi, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin önemli sanayilerinden biri. Bunu korumak ve desteklemek üzere dünyada meydana gelen değişimlere uyum sağlamak üzere sürdürülebilir orta vadeli plan çerçevesinde gerekli adımları hep beraber atmamız gerekiyor. Tüketicilerin ülkemizde de dünyadaki gelişmelere paralel yeni teknolojileri tercih edebilmeleri için konular her yönüyle ele alınmalı ve vergilendirme başta olmak üzere gerekli hazırlık çalışmaları sonrasında revizyon uygulamalarına başlanmalı” açıklamasını yaptı.
ÖTV indiriminden umudu kesen piyasanın, matrah düzenlemesine yönelik beklentisi arttı. Çünkü sıfır araç fiyatları yükselmeye devam ediyor. Ağustos ayında gelen yeni zamlarla birlikte yüzde 80 ÖTV diliminin altında kalan model sayısı ikiye düştü. Bu sayı temmuz ayında 10’u geçiyordu. En ucuz otomobilin fiyatı 400 bin TL’ye dayandı. 400 bin TL altındaki model sayısı da bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu konuda açıklama yapan ODD Başkanı Ali Haydar Bozkurt, “ÖTV’de bir düşüş olacağını zannetmiyorum, ancak matrah güncellemesinin artık yapılması ve ÖTV uygulamasının yeni teknolojileri de teşvik edecek şekilde yeniden ele alınması gerektiğini de belirtmek lazım. Motorlu taşıtlara uygulanan Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV), 2016 yılından itibaren kademeli bir sisteme geçilmişti. Bugünün koşullarında düşük vergi dilimlerinden faydalanabilen modelin kalmaması tüketiciler yönünden mağduriyete yol açıyor. Bugün itibariyle satışta olan modellerin büyük bölümü yüzde 80’lik vergi diliminde yer alıyor. Bugün baktığımızda özellikle kurlar sebebiyle fiyatların gelmiş olduğu noktada, neredeyse tüm modellerin yüzde 80’lik ÖTV dilimine girmesi bakımından matrah tutarlarının güncellenmesi ile ilgili olarak sektörde bir beklenti oldu.”
İkinci el şirketi Otoshops Genel Müdürü Melih Mutlu, sıfır araçların ilk tescilinden sonra 6 ay ve 6 bin kilometreden önce satılamamasının mutlaka fırsatçılığın önüne geçeceğini ancak, şahıslar üzerinden yapılan bu tür satışları engelleyemeyeceğini dile getirdi. Mutlu, “Sorunun temelden çözümü için vergi sisteminde toptan bir düzenlemeye gidilmesi gerekiyor” dedi. Mutlu ayrıca, yüksek kredi faiz oranlarının ve uzun vadeli krediye ulaşımda yaşanan zorlukların pazarın önünde engel olarak durmaya devam ettiğini söyledi. İkinci el araç şirketlerinden Otomerkezi.net’in CEO’su Muhammed Ali Karakaş da benzer açıklamalar yaparak, “Bugün Türkiye’de her 30 kişiden 1’i otomobil alıp satma işiyle uğraşıyor ve getirilen yönetmelik bireyleri kapsamıyor. Fiyatlarda yüzde 5-6 bandında bir düşüş yaşanacağını öngörüyoruz. Ancak döviz kuru, tüketici finansmanında vatandaşın karşılaştığı yüksek faiz, vergi sistemimizdeki aksaklıklar gibi çözülmesi gereken birçok husus var ve fiyatlara asıl etki edecek etkenler bunlar. Ülkemizin artık tümüyle sektör dinamiklerine hakim bir otomotiv bakanlığına ihtiyacı var” şeklinde konuştu. Diğer yandan, Sektördeki bazı galeri ve bayi temsilcileri geçen hafta bir araya gelerek, sıfır araca 6 ay satış yasağının olası sonuçlarını birlikte tartıştı. Toplantıda bulunan sektör yetkilileri, şirketlerden çok bireysel tüketicilerin sıfır aracı ikinci elde sattığını öne sürerek, şahıslara yönelik de benzer bir kısıtlamanın gelmemesi halinde alınacak önemlimin piyasaya etkisinin sınırlı olacağı görüşünde birleşti. Yetkililer bu ortak görüşü, kamuya aktarma planı yapıyor.
Lüks araç pazarının tanınan isimlerinden Albayrak ve Minoto Kurucusu Ferhat Albayrak, Türkiye otomotiv sektöründe vergi sisteminin kökten değişmesi gerektiğine vurgu yaparak, “ABD’de ve AB’de olduğu gibi otomotivden sadece KDV alınmalı, ÖTV tamamen kaldırılmalı. Yapılan diğer tüm aksiyonlar pazarı daha kötü hale getirmekten ileri gitmiyor. İçinde bulunduğumuz durum arz talep dengesiyle ilgili, fırsatçılar ya da benzeri organizmalarla değil” diye konuştu. “Ortalık karıştı, toz buluttan başka bir şey göremiyoruz” son gelişmelerin piyasaya etkisini şu sözlerle anlattı: “Ortalık karışık. Satışlar düşüyor. Ama maalesef nedenini yorumlamakta zorluk çekiyoruz. Hangi sebepten olduğunu anlamak kolay değil. Müşteri girişleri azaldı. İkinci el satışlarının daha fazla etkilendiğini görüyoruz. Sanırım satışlar ciddi duracak. Toz buluttan başka bir şey göremiyoruz.”
DÜNYA
BENZER HABERLER